BİLGİ  AL

İnşaat Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği

İnşaat Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Nasıl Olmalı?

Türkiye’de inşaat sektörü, iş kazalarının sayısal fazlalığı ve ağır sonuçları nedeniyle en riskli iş kolları arasında yer almaktadır. İşverenlerin ve teknik personelin bu tehlikelerin farkında olması ve iş güvenliği mevzuatını titizlikle uygulaması büyük önem taşımaktadır. Ancak, sektörde meydana gelen iş kazalarına ilişkin araştırma bulgularının bilinmesi ve dikkate alınması, iş güvenliğini artırmada önemli bir faktördür.

Bu çalışmada, inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği tartışılmış, inşaat sektöründe en sık karşılaşılan iş kazası türleri ele alınmış, belirli kaza tipleri detaylandırılarak şantiye türlerine göre hangi kazaların öne çıktığı sayısal verilerle sunulmuştur. Amaç, sektör çalışanlarına genel bir bilgi sağlamak olup, detaylı açıklamalar ve tartışmalara yer verilmemiştir.

2. Kaza Analizleri ve Başlıca Kaza Tipleri

2.1. İncelenen Örnek Olaylar Hakkında Bilgi

SGK istatistiklerinde iş kazalarına dair bazı analizler bulunsa da iş kolu bazında detaylı incelemeler sınırlıdır. Türkiye’deki şantiyelerde meydana gelen iş kazalarının daha kapsamlı analiz edilmesi, mevzuat, uygulama ve denetim süreçlerine ışık tutarak somut verilere ulaşılmasını sağlar. Bu amaçla, 1979 yılından bu yana İTÜ İnşaat Fakültesi Yapı İşletmesi Anabilim Dalı tarafından araştırmalar yürütülmektedir.

TÜBİTAK projeleri, doktora ve yüksek lisans tezleri ile lisans bitirme projeleri kapsamında bugüne kadar toplam 5239 inşaat iş kazası incelenmiş ve çeşitli kriterlere göre detaylı analizler yapılmıştır. İncelenen vakaların büyük çoğunluğu (4347’si) SGK Genel Müdürlüğü arşivlerinden, 892’si ise mahkemelerde dava konusu olan kazalara ait bilirkişi raporlarından elde edilmiştir. Böylece inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği konusunda önemli adımlar atılmıştır.

Bu çalışmada, özellikle inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarında görev alan profesyoneller ve tüm inşaat sektörü çalışanları için faydalı olacağı düşüncesiyle, iş kazası türleri tanıtılmış, sayısal dağılımlar sunulmuş ve şantiye türlerine göre hangi kazaların daha sık yaşandığı özetlenmiştir. Ayrıca, incelenen kazaların yalnızca ciddi yaralanmalara yol açan olayları içerdiği, hafif yaralanmaların kapsam dışında bırakıldığı belirtilmelidir.

2.2 Kaza Analizi Bulgularının Uygulamadaki Yararı ve Önemi

İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak için öncelikle ilgili yasa, tüzük ve yönetmeliklere tam uyum sağlanmalıdır. Ancak başarılı bir iş güvenliği yönetimi için yalnızca mevzuata uymak yeterli değildir; saha deneyimlerinden ve araştırma bulgularından elde edilen ek bilgiler de büyük önem taşımaktadır.

İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği kapsamında iş kazalarının hangi çalışma saatlerinde, haftanın hangi günlerinde ve yılın hangi aylarında yoğunlaştığı gibi veriler, iş güvenliği stratejilerini daha etkili hale getirmek için değerlidir. Ayrıca, iş kazalarının daha sık yaşandığı şantiye büyüklükleri, çalışanların yaş grupları, meslek dalları ve iş türleri gibi faktörlerin bilinmesi, riskleri minimize etmeye yönelik alınacak önlemleri güçlendirecektir.

Örneğin:

  • En sık rastlanan kaza tipleri nelerdir ve bunların alt grupları nasıl ayrılmaktadır?
  • Şantiye türlerine ve iş kalemlerine göre hangi kazalar öne çıkmaktadır?
  • Hangi çalışan grupları en fazla hangi kaza türlerine maruz kalmaktadır?

Bu tür veriler, iş güvenliği önlemlerinin daha etkin uygulanmasını sağlarken, meslektaşlarımızın sahadaki uygulamalarda daha bilinçli hareket etmesine yardımcı olacaktır. Bu bölümde, kapsamlı analizlere bir örnek sunularak inşaat sektöründeki başlıca iş kazası türleri ve bunların dağılımları hakkında bilgi verilmiştir.

2.3 İnşaat Sektöründeki Başlıca İş Kazası Tipleri

İş kazaları, oluş şekillerine göre gruplandırılmış ve elde edilen temel kaza türleri sayısal dağılımlarıyla birlikte Tablo 2‘de gösterilmiştir.

Ölümle sonuçlanan kazalar arasında insan düşmesi vakaları, %42,9 oranıyla açık ara ilk sırada yer almaktadır. Bunu sırasıyla:

  • Elektrik çarpması,
  • Malzeme düşmesi,
  • Yapı makinesi kazaları,
  • Yapı kısmının çökmesi,
  • Şantiye içi trafik kazaları,
  • Kazı kenarının göçmesi takip etmektedir.

Özellikle elektrik çarpmasının ölümcül kazalar arasında ikinci sırada yer alması, inşaat sektöründe elektrik güvenliği konusunun hassasiyetle ele alınması gerektiğini göstermektedir.

Şantiye içi trafik kazaları, günlük hayatta karşılaşılan trafik kazalarına benzer niteliktedir. Bunlar arasında:

  • Araç devrilmeleri,
  • Çalışanlara çarpma,
  • Ezilme olayları gibi durumlar yer almaktadır.

Ölümle sonuçlanan kazalarda önemli bir orana sahip olan bu tür olaylar, şantiye trafiğinin düzenlenmesi, yolların ve manevra alanlarının uygun şekilde tasarlanmasını zorunlu kılmaktadır.

Toplam kaza sayısı açısından ikinci sırada yer alan ve %11,5 oranında görülen uzuv kaptırma olayları da büyük bir risk oluşturmaktadır. Bu kazalar genellikle:

  • Testereler,
  • Tezgahlar,
  • Hareketli makine elemanları gibi ekipmanlarla çalışırken meydana gelmektedir.

Ölüm oranı düşük olsa da, bu tür kazalar genellikle uzuv kaybına yol açarak çalışma gücünün önemli ölçüde azalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, iş güvenliği açısından makine koruyucularının kullanımı ve çalışanların yeterli eğitimi büyük önem taşımaktadır.

Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğüne Göre Alınacak Güvenlik Tedbirleri

-Yapı işlerinin gündüz yapılması esastır. Ancak, gece veya karanlıkta çalışılması gerektiğinde, çalışma alanı ve geçitler yeterli ve uygun şekilde aydınlatılmalı, iş güvenliği sağlanmalıdır.

-Yapı işlerinde kullanılan iskeleler, platformlar, geçitler, korkuluklar, merdiven parmaklıkları, güvenlik halatları, güvenlik fileleri, zincirler, kablolar ve diğer koruyucu ekipmanlar, yapılan işe uygun olmalı ve işçileri her türlü tehlikeden koruyacak sağlamlıkta olmalıdır. Ayrıca, kullanılan tüm tesisat ve malzemeler taşıyabilecekleri yüke dayanıklı olmalıdır. Malzeme düşme riski bulunan alanlarda çalışanlara koruyucu başlık (baret) verilmesi zorunludur.

– Yapı alanındaki tehlikeli bölgeler açıkça sınırlandırılmalı, görünür şekilde uyarı levhaları yerleştirilmeli ve gece saatlerinde bu alanlar kırmızı ışıklarla aydınlatılmalıdır.

-Sivri uçlu veya keskin kenarlı malzemeler gelişigüzel atılmamalı ve çalışma alanında dağınık halde bırakılmamalıdır.

-Yapı işyerinde kazaya yol açabilecek şekilde malzeme istiflenmemeli ve araçlar düzensiz bir şekilde bırakılmamalıdır.- Tavan veya döşemelerdeki boşluk ve delikler, korkuluklarla çevrilmeli veya geçici olarak uygun şekilde kapatılmalıdır.

-Çalışanların toplu olarak korunmasının mümkün olmadığı durumlarda, kişisel koruyucu ekipmanlar sağlanmalıdır. Bu ekipmanlar işçilerin fiziksel yapısına uygun olmalı ve bir işçinin kullandığı koruyucu ekipman, başka bir işçiye verilmeden önce uygun şekilde temizlenmelidir.

Taban seviyesinden 3 metreden daha yüksek alanlarda düşme veya kayma tehlikesi bulunan işlerde çalışanlara güvenlik kemeri sağlanmalı ve işçilerin bu kemerleri kullanması zorunlu olmalıdır. Kiremit döşeyicileri, oluk montajcıları, dış cephe boyacıları, gırgır vinci operatörleri ve kuyu, lağım veya galeri gibi derin bölgelerde çalışanlar için de aynı güvenlik önlemleri geçerlidir.

-Çatılarda veya eğimli yüzeylerde yapılan çalışmalarda kullanılan iskeleler, güvenli korkuluklarla donatılmalıdır. Bu korkuluklar, dengesini kaybeden bir işçinin düşmesini engelleyecek sağlamlıkta olmalıdır.

-Cam, saç, çimento harçlı levhalardan yapılmış veya eskimiş, yıpranmış çatılarda çatı merdiveni kullanılmalı ve tam güvenlik sağlanmadan çalışma yapılmamalıdır.

Kuvvetli rüzgar alan işyerlerinde gerekli güvenlik önlemleri alınmadan çalışanlar işe başlatılmamalıdır.

-Yapı alanında kamyon ve benzeri taşıtlar kullanıldığında, giriş ve çıkış noktaları uygun şekilde işaretlenmeli ve taşıtların tüm manevraları bir gözetici tarafından yönlendirilmelidir. Ayrıca:

  • Araçların manevra ve park alanları önceden belirlenmelidir.
  • Kısa süreli park durumlarında dahi, gerekli güvenlik önlemleri alınmadan araçlar sürücüsüz bırakılmamalıdır.

Özetlemek Gerekirse, İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği ;

Başlangıçta da belirtildiği gibi inşaat sektörümüz için iş kazaları ve iş güvenliği önemli bir sorundur. Çalışanların sakat kalmasına, yaşamını yitirmesine neden olan ve dolayısıyla insancıl yönü öncelik taşıyan iş kazalarının yol açtığı ekonomik kayıplar da oldukça önemlidir. Öte yandan iş kazaları nedeniyle açılan kamu ve tazminat davaları meslektaşlarımızı uzun yıllar ruhsal açıdan huzursuz etmekte, maddi külfetlere yol açmaktadır. İşveren, işveren vekili, proje yöneticisi, şantiye şefi, saha mühendisi ve benzeri sıfatlarla inşaat uygulamalarında sorumluluk üstlenen meslektaşlarımızın, konunun öneminin bilincinde olması, ilgili yasa, tüzük ve yönetmeliklerde yer alan önlemleri eksiksiz olarak izlemesi ve uygulaması esastır. Bunun yanı sıra özellikle ülkemiz çalışma hayatının ve inşaat sektörümüzün koşullarıyla ilgili bazı araştırma bulgularının da dikkate alınması başarı düzeyini artıracaktır. Bu amaçla hazırlanan çalışmada, araştırma bulgularına dayalı olarak, en çok rastlanan kaza tipleri açıklanmış, önemli tiplerin alt ayrımları ve başlıca şantiye türlerine göre ön plana çıkan kaza tipleri verilmiştir. Çalışmanın hacmini aşmamak için daha ayrıntılı bilgiler sunulmamış ve tartışılmamıştır. Ancak, verilen bu bilgilerinde meslektaşlarımıza yararlı olacağı, iş güvenliği önlemlerinin planlanmasına ve uygulanmasına ışık tutacağı düşünülmektedir.

Daha fazla bilgi için : https://guvenliinsaat.csgb.gov.tr/

Share

Add Your Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir