BİLGİ  AL
2025 yılında OSGB hizmeti alma zorunluluğunu anlatan bilgi görseli.

OSGB Nedir, OSGB Zorunluluğu?

2025’te OSGB Zorunluluğu ve İstanbul’da İşverenler İçin Yol Haritası

İş sağlığı ve güvenliği (İSG) kavramı, günümüz iş dünyasında her zamankinden daha kritik bir rol oynamaktadır. Çalışanların güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışması hem yasal bir zorunluluk hem de verimli bir işleyişin temel şartıdır. Bu noktada, işletmelerin İSG yükümlülüklerini yerine getirmelerine yardımcı olan Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri (OSGB) devreye girer. OSGB’ler, işletmelere kapsamlı iş güvenliği hizmeti sunarak hem yasal uyumu sağlar hem de iş kazalarını önlemeye destek olur. Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde işverenler için OSGB ile çalışmak, karmaşık mevzuat gerekliliklerini yönetmede ve güvenli bir işyeri kültürü oluşturmada önemli avantajlar sunar. Bu blog yazısında, OSGB nedir, kapsamı ve yasal dayanaklarından başlayarak OSGB hizmet kapsamı, hangi işletmelerin OSGB zorunluluğu 2025 itibarıyla bu hizmeti almasının gerektiği, OSGB ile çalışmanın işletmelere faydaları, İstanbul özelinde OSGB avantajları, OSGB seçerken dikkat edilmesi gereken kriterler ve 2025 yılı itibarıyla güncel mevzuat değişikliklerini ele alacağız. Uzun ve detaylı bu rehber niteliğindeki yazıda, konuya dair en sık sorulan soruları yanıtlamaya ve kritik noktaları vurgulamaya çalışacağız.

OSGB Nedir? Yasal Tanım ve Kapsamı

OSGB nedir? Ortak Sağlık Güvenlik Birimi (OSGB), işyerlerine iş sağlığı ve güvenliği hizmeti vermek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yetkilendirilen kurumsal yapılardır. Başka bir deyişle, OSGB’ler işyerlerinin yasal olarak bulundurmak zorunda olduğu işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve gerekli durumlarda diğer sağlık personeli gibi profesyonelleri temin eder ve bu hizmetlerin yürütülmesini sağlar. OSGB kavramı, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle tanımlanmıştır. Bu kanun çerçevesinde OSGB’ler, işletmelerin çalışanlarına güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı sunmasına destek olan, dışardan hizmet veren uzman kuruluşlar olarak konumlanır. Yasal dayanak olarak 6331 sayılı Kanun ve “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği” OSGB’lerin kuruluşunu, yetkilendirilmesini ve görev kapsamını ayrıntılı biçimde düzenlemektedir.

OSGB’ler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın izniyle faaliyet gösterir ve belirli personel ve donanım şartlarını karşılamak zorundadır. Bir OSGB bünyesinde tam zamanlı olarak en az bir işyeri hekimi, bir iş güvenliği uzmanı ve bir diğer sağlık personeli istihdam edilmesi yasal olarak gereklidir. Bu sayede OSGB, hizmet sunduğu işletmelere işin tehlike sınıfına uygun yetkinlikte profesyoneller yönlendirebilir. Örneğin, çok tehlikeli sınıftaki bir işyeri için A sınıfı bir iş güvenliği uzmanı, tehlikeli sınıftaki bir işyeri için en az B sınıfı bir uzman, az tehlikeli sınıfta ise en az C sınıfı bir uzman görevlendirilmesi zorunludur. Bakanlık, OSGB’lere verdiği yetki belgesi ile bu kriterlerin karşılandığını ve OSGB’nin resmi olarak hizmet verebileceğini beyan eder. Kısaca, OSGB’ler hem yasal açıdan yetkilendirilmiş kuruluşlar hem de iş güvenliği alanında uzmanlaşmış kurumlardır.

OSGB Hizmetlerinin Kapsamı (İSG Uzmanı, İşyeri Hekimi vb.)

Bir OSGB’nin hizmet kapsamı oldukça geniştir ve işletmelerin İSG ile ilgili tüm ihtiyaçlarını karşılamayı hedefler. Temel olarak OSGB’ler, hizmet verdikleri işyerine düzenli aralıklarla işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve gerektiğinde diğer sağlık personeli (örn. işyeri hemşiresi) görevlendirir. Bu profesyoneller, işyerinde bulunması gereken yasal asgari süreler doğrultusunda çalışarak çeşitli görevleri yerine getirir: periyodik işyeri denetimleri yapar, çalışanların sağlık gözetimlerini (işe giriş ve periyodik sağlık muayeneleri) gerçekleştirir, işyerindeki riskleri gözlemler ve tedbirlerin uygulanmasını takip eder. Düzenli sağlık taramaları, çevresel risk ölçümleri (örneğin gürültü, toz, aydınlatma ölçümleri) ve ekipmanların periyodik kontrolleri de OSGB hizmetleri kapsamında organize edilir.

OSGB’nin sunduğu en belirgin hizmetler arasında risk değerlendirmesi, acil durum planı hazırlanması ve İSG eğitimleri de bulunmaktadır. OSGB uzmanları, ilgili mevzuata uygun şekilde işyerinin kapsamlı bir risk analizini yaparak tehlikelerin bir haritasını çıkarır; olası riskler için alınması gereken önlemleri belirler ve bu konuda çalışanları bilgilendirir. Yangın, deprem gibi senaryolar için acil durum eylem planlarını hazırlamak ve düzenli aralıklarla tatbikatlar yapmak da OSGB’nin sorumlulukları arasındadır. Ayrıca, çalışanların İSG eğitimleri (ör. temel iş sağlığı ve güvenliği eğitimi, yangın eğitimi, ilk yardım eğitimi vb.) OSGB tarafından planlanır ve verilmesi sağlanır. Böylece çalışanlar, yaptıkları işin riskleri ve alınacak önlemler konusunda bilinçlendirilir.

OSGB bünyesindeki işyeri hekimi, çalışanların sağlık gözetimini yürütür: işe girişte ve belirli periyotlarla çalışanların sağlık muayenelerini yapar, işin niteliğine göre gerekli tetkikleri (örneğin akciğer grafisi, odyometri, kan testleri vb.) organize eder. Çalışanların sağlık durumlarını kayıt altında tutar ve olası meslek hastalıklarını erken dönemde tespit ederek önleyici önerilerde bulunur. İş güvenliği uzmanı ise işyerini düzenli olarak denetleyerek güvensiz durum ve davranışları raporlar, işveren için alınması gereken İSG tedbirleri konusunda tavsiyeler sunar. İş güvenliği uzmanı aynı zamanda iş kazalarını önlemek için saha gözetimleri yapar ve çalışanların kurallara uyumunu takip eder. Diğer sağlık personeli (genellikle işyeri hemşiresi veya sağlık memuru), işyeri hekiminin çalışmalarına destek olur; ilkyardıya ihtiyaç duyan çalışanlara müdahale eder, çalışanların sağlık eğitimlerinde rol alır ve sağlık gözetimi ile ilgili kayıtları tutar.

Bütün bu hizmetler, OSGB tarafından entegre bir paket olarak sunulur. OSGB, işyerinin tehlike sınıfı ve çalışan sayısına göre mevzuatın gerektirdiği süre ve nitelikte personel desteğini planlayıp sağlar. Örneğin çok tehlikeli sınıfta yer alan 100 çalışanlı bir fabrikada ayda en az belirli saatlerde A sınıfı iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurmak gerekir; OSGB bu süreleri uzman kadrosuyla doldurur ve takibini yapar. Ayrıca, OSGB’ler İSG-KATİP sistemi üzerinden ilgili sözleşme ve görevlendirmeleri yaparak bakanlık nezdinde yasal kayıtları oluşturur. Çalışmalar sırasında tespit edilen eksiklik ve alınması gereken önlemleri, onaylı defter gibi resmi defterlere (küçük işletmeler hariç) yazarak işverene bildirirler. Kısacası OSGB, bir işletmenin ihtiyaç duyabileceği tüm İSG hizmetlerini tek elden koordine eden ve uygulatan bir çözüm ortağıdır. Bu sayede işletme, farklı alanlarda uzman aramak zorunda kalmadan komple bir iş güvenliği hizmeti almış olur.

Kimler OSGB Hizmeti Almak Zorundadır? (Tehlike Sınıfları ve Çalışan Sayısı)

İş sağlığı ve güvenliği mevzuatına göre, işverenler çalışanlarının sağlık ve güvenliğini korumak için bazı profesyonelleri görevlendirmek zorundadır. 6331 sayılı Kanun’un 6. ve 7. maddeleri uyarınca işyerlerinde işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurulması (ve bazı işyerlerinde diğer sağlık personeli de) yasal bir yükümlülüktür. Peki bu yükümlülük hangi işletmeler için geçerlidir? Genel ifadeyle söylemek gerekirse, 1’den fazla çalışanı olan tüm işyerleri iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almakla yükümlüdür. Yani bir işçi dahi çalıştıran her işletme, ya kendi bünyesinde gerekli niteliklere sahip İSG profesyonelleri istihdam etmeli ya da bir OSGB’den dışarıdan hizmet almalıdır csgb.gov.tr. Bu durum, mikro ölçekli ofislerden tutun da çok büyük fabrikalara kadar tüm işletmeleri kapsar. İşletmenin faaliyet gösterdiği sektörün tehlike sınıfı (az tehlikeli, tehlikeli, çok tehlikeli olması) ve çalışan sayısı gibi kriterler, İSG profesyonellerinin çalışma sürelerini ve nitelik seviyelerini belirlese de hizmet alma zorunluluğunu ortadan kaldırmaz.

Tehlike sınıfı kavramı, işyerinin yaptığı işin risk düzeyine göre devlet tarafından belirlenen bir kategoridir. Az tehlikeli sınıfa giren işletmeler (örneğin ofisler, eğitim kurumları, mağazalar gibi) riskin en düşük olduğu yerlerdir; tehlikeli sınıf orta düzey risk (örneğin bazı imalat atölyeleri), çok tehlikeli sınıf ise yüksek riskli sektörleri (inşaat, maden, ağır imalat sanayi vb.) ifade eder. Tehlike sınıfı arttıkça, işyerinde İSG profesyonellerinin bulunması çok daha kritik hale geldiğinden, mevzuat bu işyerlerine daha uzun sürelerle uzman ve hekim görevlendirilmesini şart koşar. Ancak düşük riskli olsa bile çalışanı olan her işyeri temel İSG hizmetlerini yerine getirmek durumundadır. Özellikle 2020’li yıllara kadar, az tehlikeli sınıfta yer alan ve 50’den az çalışanı bulunan küçük işletmelere bu yükümlülük için kademeli bir geçiş süresi tanınmıştı. Bu geçiş süreci birkaç kez uzatıldıysa da 1 Ocak 2025 itibarıyla artık tüm işyerleri için İSG profesyoneli bulundurma zorunluluğu yürürlüğe girmiştir. Yani 2025 yılıyla birlikte kapsam dışında kalan hiçbir özel sektör işyeri kalmamıştır.

Az tehlikeli işletmelerde 2025 itibarıyla iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirme zorunluluğu başladı. Küçük ofisler, mağazalar gibi düşük riskli işyerleri de artık İSG hizmeti almak durumunda.

Mevzuata göre işveren, öncelikle kendi çalışanları arasından gerekli sertifikalara sahip bir iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi varsa onları bu görevler için görevlendirebilir. Ancak çoğu küçük ve orta ölçekli işletmede böyle nitelikte personel bulunmadığı için pratikte yaygın yöntem, bir OSGB ile anlaşarak dışarıdan bu hizmeti almaktır. Yasa, işverene “hizmeti kendin ya da çalışanların sağlayamazsan, yetkili bir OSGB’den veya (kamu için kurulabilen) Çalışan Sağlığı Merkezi’nden (ÇASMER) alacaksın” demektedir. Aksi halde, yani hiçbir İSG profesyoneli bulundurmaz ve OSGB aracılığıyla hizmet almazsa, işletme ağır idari para cezalarına çarptırılır. Örneğin 2025 yılı için İSG hizmeti almayan işyerlerine yaklaşık 88.663 TL idari para cezası uygulanacağı belirtilmiştir. Üstelik yükümlülüğün yerine getirilmediği her ay için bu ceza tekrarlanabilmektedir. Dolayısıyla yasal açıdan bakıldığında, bir işyeri için OSGB ile çalışmamak neredeyse düşünülemez bir hale gelmiştir.

Burada küçük ölçekli işletmeler için bir parantez açmak gerekir. Az tehlikeli sınıfta yer alan ve çalışan sayısı 50’nin altında olan işletmeler, isterlerse işveren veya işveren vekilini İSG konusunda eğitip belgelendirerek, iş güvenliği hizmetlerini kendileri yürütebilirler. Bu uygulama, mikro işletmelere esneklik sağlamak amacıyla getirilmiştir. Bakanlıkça onaylanmış eğitimleri (toplam 16 saatlik bir program) tamamlayıp yapılan sınavda başarı sağlayan işveren, kendi işyerinde iş güvenliği uzmanı olmadan risk değerlendirmesi, eğitim, acil durum planı gibi hizmetleri kendisi üstlenebilecektir. Ancak bu modelde dahi çalışanların işe giriş ve periyodik sağlık muayeneleri konusunda bir işyeri hekimi ya da kamu sağlık kuruluşlarından hizmet alınması gerekmektedir. Ayrıca eğitimi alan işverenin, İSG-katip sistemine kaydolup her bir çalışanı için aylık en az 10 dakika İSG faaliyeti yürütmesi, tüm kayıtları tutması gibi koşullar vardır. Görüldüğü üzere küçük işletmeler için alternatif bir yöntem bulunsa da pek çok işletme için bu oldukça zahmetli olabileceğinden, pratikte yine OSGB’lere yönelim olmaktadır. Nitekim 2025 itibarıyla sınav şartının kaldırılması gibi bazı iyileştirmeler yapılmış olsa da (eğitim sonrası doğrudan kendi kendine İSG hizmeti yürütebilme kolaylığı) işletmelerin büyük kısmı İSG süreçlerini profesyonel bir dış hizmet alarak yönetmeyi tercih etmektedir. Sonuç olarak, tehlike sınıfı ve ölçeği ne olursa olsun, bugün tüm işletmeler yasal sorumluluklarını yerine getirmek için ya bünyelerinde İSG uzmanı/hekimi bulundurmak ya da bir OSGB ile anlaşmak zorundadır.

OSGB ile Çalışmanın Avantajları

OSGB ile çalışmak yalnızca yasal bir zorunluluğun yerine getirilmesi anlamına gelmez; aynı zamanda işverenler ve işletmeler için pek çok avantaj sağlar. Bu bölümde, OSGB hizmeti almanın öne çıkan faydalarını detaylandıracağız:

  • Yasal Uyum ve Cezalardan Korunma: Mevzuata uygun hareket etmek her işveren için bir zorunluluktur. OSGB’ler, işletmelerin İSG mevzuatına tam uyum sağlamasına yardımcı olarak olası idari yaptırımlardan korur. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yükümlülükler, özellikle 2025 itibarıyla tüm işyerlerini kapsayacak şekilde genişlemiştir ve uyumsuzluk durumunda yüksek cezalar söz konusudur. OSGB ile çalışmak, işverenin mevzuatı doğru uygulamasını ve resmi denetimlerde gerekli her belgenin hazır olmasını güvence altına alır. Bu sayede işletmeler, bir denetim sırasında eksik evrak veya uygulama nedeniyle faaliyet durdurma ya da para cezası gibi risklerle karşılaşma olasılığını en aza indirir. Yasal gerekliliklerin yerine getirilmesi, aynı zamanda şirketin itibarı açısından da önemlidir; kanunlara uyan, güvenli bir işletme imajı müşteriler ve iş ortakları nezdinde güven oluşturur.
  • İş Kazalarının Azaltılması ve Güvenli Çalışma Ortamı: İş kazaları ve meslek hastalıkları, hem insani açıdan hem de finansal açıdan işletmelere ciddi yük getirir. OSGB bünyesindeki uzmanlar, işyerinde meydana gelebilecek potansiyel riskleri önceden tespit ederek uygun önlemleri planlar. Örneğin, bir OSGB uzmanı çalışma ortamında tespit ettiği bir kayma/takılma tehlikesini ortadan kaldırmak için önerilerde bulunabilir veya gürültü düzeyi yüksek bir atölyede kulak koruyucu kullanımını zorunlu hale getirebilir. Bu tür önleyici tedbirler, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının büyük ölçüde önüne geçer. Kazaların önlenmesi, iş gücü kaybını, üretimin aksamasını, makine/ekipman hasarlarını ve olası tazminat veya dava maliyetlerini de engelleyeceği için işletmeye uzun vadede maliyet tasarrufu sağlar. Unutulmamalıdır ki önlem almak, kaza olduktan sonra oluşan zararları telafi etmekten çok daha ekonomiktir. “Önlemek ödemekten ucuzdur” prensibi, OSGB hizmetleri sayesinde pratikte hayata geçirilmiş olur. Ayrıca, güvenli bir çalışma ortamında çalışanlar kendilerini daha rahat ve güvende hissedeceğinden, moral ve motivasyonları artar. Bu da dolaylı olarak iş verimliliğine olumlu yansır.
  • Maliyet Avantajı ve Verimlilik: Bir OSGB ile çalışmak, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için ekonomik bir çözümdür. Kendi bünyesinde tam zamanlı işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı istihdam etmek, her işletme için mümkün veya gerekli olmayabilir. OSGB’ler, ihtiyaç duyulan hizmeti ihtiyaç duyulan süre kadar sağladığı için, işveren tam zamanlı personel maliyetine katlanmak zorunda kalmaz. Personel maaşları, sigorta primleri, eğitim giderleri gibi maliyetler OSGB hizmet bedeli içerisinde çözülür. Yapılan bir analize göre, OSGB ile çalışılması durumunda işverenin yıllık bazda yaklaşık %60-70 oranında maliyet tasarrufu sağladığı belirtilmektedir. Bu tasarruf kalemlerine, olası iş kazalarının önlenmesiyle kazanılan tasarruflar da eklendiğinde toplam kazanç daha da artar. Örneğin bir iş kazası meydana geldiğinde üretimin durması, hasarlı ekipman onarımları, yaralanan işçinin tedavi ve tazminat giderleri düşünüldüğünde, kazasız bir ortamın mali faydası açıkça görülebilir. Ayrıca devletin sunduğu bazı teşvikler de maliyet avantajını desteklemektedir: 10’dan az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki işyerlerinde, İSG hizmeti için ödenen tutarın bir kısmı İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanmaktadır. Bu teşvikle, özellikle küçük imalat atölyeleri gibi işletmeler OSGB hizmeti alırken finansal olarak desteklenmektedir. Bütün bunlar değerlendirildiğinde, OSGB hizmeti almak işverene hem doğrudan hem dolaylı mali faydalar sunar.
  • Uzmanlık ve Güncel Bilgiye Erişim: OSGB’lerle çalışmanın bir diğer önemli avantajı, alanında uzman ve deneyimli bir kadronun bilgi birikiminden yararlanma imkânıdır. İş güvenliği ve iş sağlığı mevzuatı sık sık güncellenmekte, yeni yönetmelikler veya değişiklikler yürürlüğe girmektedir. Tek bir işverenin veya işletme yöneticisinin bu değişiklikleri sürekli takip etmesi zor olabilir. Oysa OSGB’ler bu konuda profesyonel destek sağlar; mevzuattaki yenilikleri anbean takip ederek işletmeleri bilgilendirir ve uyum sağlamaları gereken noktaları bildirir. Örneğin 2025 yılında çıkan uzaktan eğitim yönetmeliği değişikliği veya ÇASMER gibi yeni kavramlar hakkında bir OSGB, işverenine yol gösterip gerekli aksiyonları almasını sağlayacaktır. Aynı şekilde, OSGB bünyesindeki işyeri hekimleri ve uzmanlar, farklı sektörlerdeki deneyimleri sayesinde olası tehlikeler ve çözümler konusunda geniş bir perspektife sahiptir. Bu uzmanlık, işyerinde sadece kağıt üstünde kalan değil, sahada uygulanabilir gerçekçi önlemlerin hayata geçirilmesini kolaylaştırır. Bir OSGB’nin geniş kadrosunda yer alan A, B, C sınıfı iş güvenliği uzmanları ve çeşitli branşlardaki işyeri hekimleri, işletmenin ihtiyaçlarına özel danışmanlık sunabilirler. Böylece işveren, kendi asıl işine odaklanırken, İSG gibi kritik bir konuda emin ellerde olduğunu bilir.
  • Zaman Kazanma ve İş Yükünün Azalması: İSG hizmetlerini OSGB’den almak, işletme yönetimine zaman kazandırır. İSG ile ilgili belge hazırlama, kayıt tutma, yıllık çalışma planları oluşturma, çalışanlara eğitim organize etme, acil durum tatbikatlarını düzenleme gibi pek çok görev vardır. OSGB’ler bu görevleri planlı bir şekilde üstlenerek işveren adına yürütür. Örneğin, yılda bir yapılması gereken risk analizi güncellemesi veya iki yılda bir tekrarlanması gereken acil durum tatbikatı gibi takvim gerektiren işler OSGB tarafından takip edilir ve zamanında gerçekleştirilir. İşverenin bu süreçleri ayrı ayrı düşünmesine gerek kalmaz. Bu da yönetimin kendi üretim veya hizmet faaliyetlerine daha fazla odaklanabilmesi anlamına gelir. Ayrıca OSGB’ler, İSG ile ilgili bürokratik işlemleri (İSG-Katip atamaları, resmi bildirimler, yıllık değerlendirme raporları vb.) de yürüttüğü için, evrak işleri nedeniyle oluşabilecek aksaklıklar ortadan kalkar. Tüm kayıtların düzenli tutulması ve denetimlere hazır şekilde arşivlenmesi sayesinde işveren ileride bir sorun çıktığında geriye dönük ispat yükünü de kolaylıkla karşılayabilir. Sonuç olarak OSGB, işverene zaman kazandırırken, iş güvenliği süreçlerinin de aksamadan işlemesini sağlar.
  • Çalışan Memnuniyeti ve Kurumsal İtibar: Güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı, çalışanların memnuniyetini ve motivasyonunu artıran önemli bir etkendir. OSGB ile sistematik bir İSG çalışması yürüten işletmelerde çalışanlar kendilerine değer verildiğini hissederler. Düzenli sağlık taramalarından geçen, iş güvenliği eğitimleri alan ve işyerinde karşılaştıkları tehlikelerin giderildiğini gören çalışanların işyerine olan bağlılığı artar. Bu da işgücü devir oranının düşmesine, deneyimli personelin elde tutulmasına katkı sağlar. Motivasyonu yüksek ve sağlıklı çalışanlar, günlük çalışmalarında daha yüksek performans gösterir; dolayısıyla üretkenlik artar. Uzun vadede, çalışan memnuniyetinin yüksek olması işletmenin başarısını sürdürülebilir kılar. Ayrıca iş kazalarının yaşanmadığı, güvenli bir işletme kimliği, kamuoyu ve sektör nezdinde kurumsal itibarınızı yükseltir. Örneğin, güvenli çalışma şartlarıyla bilinen bir firma, müşteriler ve iş ortakları gözünde daha güvenilir ve tercih edilir olacaktır. Özetle, OSGB ile çalışmanın avantajları çok boyutludur: Yasal risklerin minimize edilmesi, kazaların önlenmesiyle sağlanan mali tasarruf, uzman desteğiyle iş güvenliği kültürünün gelişmesi ve bunun getirdiği verimlilik artışı, çalışanların sağlıklı ve motive kalması ile ortaya çıkan pozitif ortam ve itibar… Tüm bunlar OSGB hizmetlerinin, bir işletme için vazgeçilmez bir yatırım olduğunu gösterir.

İstanbul Özelinde OSGB Hizmetleri ve Yerel Avantajlar

Türkiye’nin en büyük iş merkezi olan İstanbul, OSGB hizmetleri açısından da en hareketli pazarlardan biridir. İstanbul’da sayıları yüzleri bulan OSGB firmaları faaliyet göstermektedir ve bu firmalar çok çeşitli sektörlere hizmet verecek deneyime sahiptir. İstanbul’daki işletmeler, OSGB firmaları İstanbul gibi arama yaptıklarında karşılarına birçok seçenek çıkmasının sebebi, bu büyük metropolde İSG hizmetlerine duyulan yoğun ihtiyaçtır. İstanbul’un geniş sanayi bölgeleri (İkitelli, Tuzla, Gebze vb.), yüksek plazaları, inşaat projeleri ve sayısız ofisleri düşünüldüğünde, her işletmenin bir OSGB ile çalışması beklenmektedir. Bu nedenle İstanbul’da OSGB sektörü oldukça gelişmiş olup rekabet de fazladır. Peki, İstanbul’da OSGB ile çalışmanın yerel anlamda ne gibi avantajları vardır?

Öncelikle, İstanbul’da hizmet veren OSGB’ler genellikle farklı sektörlere özel çözümler sunma yetkinliğine sahiptir. Büyük bir sanayi kenti olması nedeniyle, İstanbul OSGB’lerinin kadrolarında inşaat, imalat, lojistik, sağlık, eğitim, hizmet sektörü gibi alanlarda deneyimli iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri bulunur. Örneğin, bir inşaat projesi için şantiyede deneyimli (çok tehlikeli sınıfa hakim) bir A sınıfı uzman temin edilebilirken, bir ofis ortamı için daha önce benzer ortamlarda görev almış bir C sınıfı uzman yönlendirilebilir. Bu sayede OSGB, İstanbul’daki işletmelere sektörlerinin ihtiyaçlarına uygun, kişiselleştirilmiş hizmet sunabilir. İstanbul merkezli büyük OSGB firmaları, hizmet verdikleri her bir müşteri için özel bir yaklaşım geliştirme eğilimindedir; bunun sebebi de farklı sektörlerin ve hatta ilçelerin bile kendine özgü risk dinamikleri olmasıdır.

İstanbul’da OSGB ile çalışmanın bir diğer avantajı, hızlı erişim ve sürekli destek alabilmektir. Şehrin yoğun trafiği ve coğrafi genişliği düşünüldüğünde, OSGB’nin işletmeye yakın bir lokasyonda olması veya o bölgede hizmet verebilecek ekibi bulundurması önem kazanır. Neyse ki çoğu OSGB, İstanbul’un Avrupa ve Anadolu yakalarında ayrı ekipler veya şubeler bulundurarak müşterilerine hızlı ulaşım imkânı sağlar. Örneğin, acil bir durumda (iş kazası, ani bir denetim haberi gibi) OSGB’nin uzmanı kısa sürede işyerine intikal ederek destek verebilir. Bu, küçük yerleşim yerlerine göre İstanbul’da büyük bir avantajdır; çünkü burada zaman çok kritiktir ve yerinde hizmet beklentisi yüksektir. İstanbul’daki OSGB’ler, 7/24 acil durum danışmanlığı, mobil sağlık araçları ile işyerinde sağlık taraması yapma, iş kazası sonrası hemen inceleme başlatma gibi konularda tecrübe sahibidir.

Ayrıca İstanbul’da faaliyet gösteren OSGB firmaları, genelde mevzuata tam uyumlu hizmet sunma konusunda itina gösterir ve sektördeki rekabetten dolayı kendilerini güncel tutarlar. Sürekli değişen İSG yönetmeliklerini takip ederek müşterilerine hızlıca yansıtırlar, zira İstanbul’da bir işletme için herhangi bir İSG ihmalinin sonuçları ciddi olabilir (hem can kaybı riski hem de medyanın ilgisi nedeniyle). Bu bilinçle, İstanbul’daki OSGB’ler yeniliklere ve iyileştirmelere çabuk adapte olurlar. Örneğin, 2025’te uzaktan İSG eğitimi yönetmeliği çıkar çıkmaz, birçok İstanbul OSGB’si kendi online eğitim platformlarını devreye almış veya entegre olmuştur. Yine aynı şekilde, dijital İSG yönetim sistemleri kullanımı (İBYS yazılımları gibi) İstanbul’da hızla yaygınlaşmıştır. Bu sayede, büyük işletmeler OSGB’lerinden anlık raporlar alabilmekte, tüm İSG dokümantasyonunu elektronik ortamda güncel olarak takip edebilmektedir.

İstanbul’un bir diğer özelliği, sık ve kapsamlı resmi denetimlere sahne olmasıdır. Nüfusun ve işletme sayısının çok olduğu bu şehirde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri tarafından yapılan iş sağlığı ve güvenliği denetimleri yoğundur. Büyük ölçekli işletmeler her zaman denetime tabi olabileceklerinin farkındadır. Bu nedenle, İstanbul’da bir OSGB ile sürekli irtibatta olmak ve profesyonel destek almak işverenler için adeta bir sigorta gibidir. OSGB, denetim öncesinde tüm eksikleri gözden geçirip tamamlar, denetim sırasında işverenin temsilcisi gibi süreçleri kolaylaştırır ve denetim sonrasında verilen öneri/uyarılar olursa bunların takibini yapar. İstanbul’daki birçok OSGB, bu amaçla “denetim provası” dahi yapmakta; resmi bir teftiş gelmeden önce işletmeyi kendi denetleyip, eksiklerini raporlayarak işverene bildirmektedir. Böylece gerçek bir müfettiş ziyareti öncesi hazırlık yapılmış olur.

Yerel avantajlardan bir diğeri ise networking ve hızlı çözüm bulma konusudur. İstanbul’da OSGB’ler genelde birbirleriyle ve Bakanlık yetkilileriyle yakın iletişim içindedir. Örneğin, bir OSGB çözemediği spesifik bir sorunla (diyelim ki çok niş bir sektör riski) karşılaşırsa, aynı şehirdeki bir başka uzmanla görüşerek fikir alabilir. İş güvenliği profesyonellerinin İstanbul’da sık sık düzenlenen seminerler, eğitimler ve fuarlar sayesinde bilgi paylaşımı yapması, hizmet kalitesini yükseltir. İşveren açısından da İstanbul’da bir OSGB ile çalışmanın artısı, gerektiğinde farklı alanlarda uzman bulmanın kolay olmasıdır. Örneğin, tehlikeli kimyasallarla çalışan bir fabrika, kimya mühendisliği geçmişi olan bir iş güvenliği uzmanı talep edebilir; İstanbul’da faaliyet gösteren OSGB’ler bünyelerinde böyle spesifik uzmanları barındırabildiği gibi, kendi kadrosunda yoksa bile geniş bir profesyonel ağı sayesinde kısa sürede temin edebilir.

Sonuç olarak, İstanbul’da OSGB ile çalışmak, yerel dinamiklere hakim, tecrübeli ve rekabetçi hizmet alma olanağı anlamına gelir. İşletmeler, İstanbul gibi büyük bir metropolde OSGB seçerken hem çok seçeneğe sahip olmanın getirdiği avantajı kullanabilirler, hem de OSGB’lerin yüksek hizmet standartlarından faydalanabilirler. İstanbul, iş sağlığı ve güvenliği alanında ülkenin öncü uygulamalarının görüldüğü bir şehir konumundadır; bu da İstanbul’da OSGB ile çalışmayı, işletmeler için stratejik bir adım haline getirmektedir.

OSGB Seçerken Dikkat Edilmesi Gereken Kriterler

Piyasada birçok OSGB firması bulunduğundan, işverenlerin en doğru OSGB’yi seçerken bazı kriterlere özellikle dikkat etmesi gerekir. Yanlış bir seçim yapılması durumunda, beklenen faydaların alınamaması veya İSG hizmetlerinde aksaklıklar yaşanması söz konusu olabilir. İşte OSGB seçerken göz önünde bulundurulması gereken temel noktalar:

  • Bakanlık Lisansı ve Yetkinlik: Çalışacağınız OSGB’nin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilmiş güncel bir yetki belgesi (lisans) olmalıdır. OSGB’ler ancak gerekli şartları sağlayarak bu lisansı alabilirler ve lisans, OSGB’nin resmi olarak faaliyet gösterebileceğinin güvencesidir. Firmanın yetki belgesinin numarasını ve geçerlilik süresini sorabilir, hatta Bakanlığın sisteminden doğrulayabilirsiniz. Ayrıca lisans, OSGB’nin en az bir işyeri hekimi, bir iş güvenliği uzmanı ve bir diğer sağlık personeli istihdam ettiğinin göstergesidir. Yani lisanslı bir OSGB, asgari kadro yetkinliklerine sahiptir demektir. Bununla birlikte, işletmenizin tehlike sınıfına uygun uzman bulundurup bulundurmadığını da öğrenin; örneğin çok tehlikeli sınıf bir işyeriniz varsa, OSGB’nin A sınıfı uzmanı olduğundan emin olun.
  • Deneyimli ve Uzman Kadro: OSGB’nin bünyesinde görev yapan işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının deneyim düzeyleri çok önemlidir. İş güvenliği hizmeti bir ekip işi olduğundan, ekibin kalitesi doğrudan alacağınız hizmete yansır. OSGB seçerken, mümkünse size hizmet verecek uzmanların özgeçmişlerini ve tecrübelerini inceleyin. Özellikle sizin sektörünüzde çalışmış profesyonellerin bulunması büyük avantaj sağlar. Örneğin, inşaat sektöründe bir şantiyeye ilk kez gelen bir uzman yerine, daha önce birçok şantiye görmüş bir uzman çok daha proaktif davranacaktır. Ayrıca OSGB’nin kadrosunun büyüklüğü de önemli bir göstergedir: Çok az sayıda uzmanla çok sayıda firmaya hizmet veren OSGB’lerde, personel üzerindeki iş yükü fazla olabilir ve bu da hizmet kalitesini düşürebilir. Bu nedenle, OSGB’nin çalışan başına kaç firmaya baktığı gibi soruları yöneltebilirsiniz. Deneyimli bir OSGB kadrosu, sorunlar karşısında daha hızlı ve etkin çözümler üretecektir.
  • Referanslar ve İtibar: Seçmeyi düşündüğünüz OSGB’nin hâlihazırda hizmet verdiği müşterilerin memnuniyet düzeyi yol göstericidir. OSGB’den daha önce hizmet almış firmaların görüşlerini araştırın veya mümkünse bu firmalardan bazılarıyla iletişim kurup deneyimlerini sorun. İyi bir OSGB, referans vermekten çekinmeyecek ve memnun müşterilerini paylaşacaktır. OSGB firmaları İstanbul özelinde bakıldığında, uzun yıllar aynı OSGB ile çalışan tanınmış şirketler o OSGB’nin güvenilirlik göstergesidir. Referansları güçlü, sektörde adı kötü olaylarla anılmamış (örneğin ciddi bir ihmal nedeniyle ceza almamış) OSGB’lere yönelmekte fayda var. İnternet üzerinde OSGB hakkında yapılmış yorumlar, haberler veya forum paylaşımları da fikir verebilir. Tabii her yoruma itibar etmek doğru olmasa da genel bir kanaat oluşturabilir. Sonuç olarak, OSGB seçiminde referans araştırması yapmak, verdiğiniz paranın karşılığını alacağınızdan emin olmanıza yardımcı olur.
  • Sunulan Hizmetlerin Kapsamı: Her OSGB’nin hizmet paketi aynı değildir. Bazı OSGB’ler yalnızca temel yasal gereklilikleri (uzman, hekim temini gibi) karşılarken, bazıları çok daha geniş bir yelpazede hizmet sunar. Örneğin, risk analizi, acil durum planı, İSG eğitimleri, ortam ölçümleri, mobil sağlık araçlarıyla iş başı sağlık taramaları, yangın eğitim ve tatbikatları, ilkyardım eğitimleri, yüksekte çalışma eğitimi, ergonomi analizi, ISO 45001 İSG yönetim sistemi danışmanlığı, hatta çevre danışmanlığı gibi ek hizmetler verip vermediğini öğrenin. İhtiyaçlarınızı belirleyip OSGB’nin bunları karşılayıp karşılamadığına bakın. Örneğin, bünyenizde periyodik olarak vinç ve forklift gibi ekipmanların kontrolü yapılmalıysa, OSGB’nin bu konuda akredite bir çözüm sunup sunamadığını sorun. Eğer sunmuyorsa, bu işleri sizin ayrıca organize etmeniz gerekir ki bu ek yük getirebilir. Sunduğu hizmetler kapsamlı olan bir OSGB, sizi pek çok dertten kurtaracaktır. Ayrıca hizmetin kalitesine dair ipuçları da arayın: Örneğin, OSGB aylık ziyaret raporları sunuyor mu, yılda bir yönetim değerlendirme toplantısı yapıyor mu, acil durumlarda iletişim ağı kuvvetli mi gibi detaylar önemlidir.
  • Mevzuata Hakimiyet ve Güncellik: İSG mevzuatı dinamik bir alandır; sık sık yeni tebliğler, yönetmelik değişiklikleri yayınlanır. Seçtiğiniz OSGB’nin bu değişiklikleri yakından takip edip etmediği kritik önemdedir. Bunu anlamanın yollarından biri, OSGB’nin web sitesinde veya blogunda güncel mevzuat hakkında bilgilendirici yazılar yayınlayıp yayınlamadığına bakmaktır. Örneğin, OSGB zorunluluğu 2025 konusunda ya da 5 Mart 2025’te değişen eğitim yönetmeliği hakkında müşterilerini bilgilendirmiş mi? İyi bir OSGB, hizmet verdiği firmaları yeni yasal yükümlülükler konusunda proaktif şekilde uyarır ve gerekiyorsa hızlıca aksiyon alır. Döneme uygunluk diyebileceğimiz bu kriter, sizin de yasal olarak güvende olmanızı sağlar. Eğer OSGB değişen mevzuatı takip etmiyorsa, size uygun bir seçim değildir. Ayrıca teknolojiye uyum da bu kapsamda değerlendirilebilir: Örneğin, Bakanlığın İBYS (İş Sağlığı Bilgi Yönetim Sistemi) entegrasyonu zorunludur; OSGB’nin kullandığı yazılımların buna uyumlu olup olmadığını ve uzaktan eğitim, online dokümantasyon gibi imkanları sağlayıp sağlamadığını sormak iyi olacaktır.
  • İletişim ve Problem Çözme Yaklaşımı: OSGB’nin sizinle iletişim şekli ve sorunlara yaklaşımı da kararınızı etkileyebilecek yumuşak kriterlerdir. İlk görüşmeden itibaren sorularınıza verdikleri yanıtların açıklığı, size ayırdıkları süre, sundukları çözüm önerileri bir fikir verir. Profesyonel bir OSGB, sizin işyerinizi sadece kağıt üzerinde değil, sahada da tanımak isteyecektir. Eğer mümkünse, anlaşma öncesi OSGB uzmanlarının işyerinizi ziyaret etmesini talep edin; bu sayede hem keşif yaparlar hem de yaklaşım tarzlarını gözlemlemiş olursunuz. İyi bir OSGB, karşılaştığı sorunlara yasal çerçevede çözüm üretirken aynı zamanda işin pratik yönünü de göz ardı etmez. Örneğin bir iş makinesinde güvenlik açığı tespit ettiğinde, sadece “bu uygun değil” demekle kalmaz, onu gidermek için somut öneriler sunar ve uygulamada yardımcı olur. İletişim kanallarının açık olması da önemli: OSGB’ye acil bir durumda 7/24 ulaşabiliyor musunuz? Size bir koordinatör veya danışman atıyorlar mı? Bu gibi hususlar, hizmet alırken sorunsuz bir deneyim yaşamanızı sağlar. Son olarak, fiyat konusu da bir kriter olmakla birlikte en ucuz OSGB her zaman en iyi değildir. Fiyat alırken paket içeriğini ayrıntılı karşılaştırın. Aldığınız teklifin neleri kapsayıp kapsamamadığını netleştirin (örneğin eğitimler fiyata dahil mi, ekstra danışmanlık ücreti olacak mı vb.). Amacınız, en uygun maliyetle en kapsamlı ve kaliteli hizmeti almak olmalıdır. Bu nedenle tüm bu kriterleri değerlendirip kendi işletmenize en uygun OSGB’yi seçmeniz, uzun vadede hem yasal uyum hem de güvenli işyeri kültürü oluşturma açısından en doğru adım olacaktır.

2025 Yılı İtibarıyla Mevzuattaki Durum ve Son Değişiklikler

İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı, son yıllarda önemli değişikliklere uğrayarak 2025 itibarıyla yeni bir döneme girmiştir. İşverenler ve İSG profesyonelleri açısından 2025 yılında yürürlüğe giren veya bu yıl itibarıyla geçerli olan başlıca düzenlemeleri ve güncel mevzuat durumunu şöyle özetleyebiliriz:

  • Küçük İşletmelerde Zorunluluk Başladı: Kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan az tehlikeli sınıftaki işyerleri için işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı görevlendirme zorunluluğu, 31/12/2024 itibarıyla yürürlüğe girdi. Böylece 1 Ocak 2025’ten itibaren tüm işyerleri İSG profesyonellerini bulundurmak veya OSGB’lerden hizmet almak durumunda kaldı. Daha önce birkaç kez ertelenen bu yükümlülük için artık yeni bir erteleme yapılmadı ve uygulama kesin olarak başladı.
  • İşverenin Eğitim Alıp Hizmeti Üstlenmesinde Kolaylık: Az tehlikeli ve 50’den az çalışanlı işyerlerinde, işveren veya vekilinin İSG hizmetini kendisinin yürütebilmesine imkan tanıyan model, 2025’te bazı kolaylaştırmalar içeriyor. Bu kapsamda, işverenlerin bakanlıkça ilan edilen 16 saatlik eğitimleri tamamlamaları yeterli olacak; önceki düzenlemedeki gibi sınavda başarı şartı kaldırılmıştır. Ayrıca, aynı il sınırları içinde birden fazla az tehlikeli işyeri varsa işveren hepsinin İSG hizmetini üstlenebilir hale getirildi (işveren vekilleri için ise sadece tam zamanlı çalıştıkları tek işyeri için bu mümkün). Bu değişiklikler, küçük ölçekli işverenlerin İSG süreçlerine daha aktif katılımını teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Ancak bu modeli seçen işverenlerin İSG-KATİP sistemine kayıt olması ve tüm süreçleri oradan yönetmesi zorunlu hale getirilmiştir.
  • Uzmanlık Sınıfı ve Görevlendirme Şartları: İş güvenliği uzmanlarının sahip olması gereken belge sınıfları ile görev yapabilecekleri işyeri tehlike sınıfları konusunda 2025 itibarıyla geçiş süreci tamamlandı. Artık çok tehlikeli sınıftaki işyerlerinde sadece A sınıfı, tehlikeli sınıftaki işyerlerinde en az B sınıfı uzmanlar görev alabilir; B sınıfı uzmanların çok tehlikeli, C sınıfı uzmanların tehlikeli sınıfta görev yapması 1 Ocak 2025 itibarıyla mümkün değildir. Önceki yıllarda personel yetersizliği nedeniyle tanınan bu esneklik sona erdirilmiştir. Bu düzenleme, yüksek riskli ortamların daha deneyimli uzmanlarca denetlenmesi gerektiği anlayışını yansıtmaktadır.
  • İdari Para Cezalarında Artış: 2025 yılında, iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili yükümlülüklere uymayanlara uygulanan idari para cezaları yeniden değerleme oranı dahilinde önemli ölçüde arttırıldı. Özellikle işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı görevlendirmemek, risk değerlendirmesi yapmamak gibi temel ihlaller için çok yüksek cezalar belirlenmiştir. Daha da önemlisi, mevzuata aykırılığın devam ettiği her ay için cezanın tekrar uygulanabilmesi kuralı netleştirildi. Örneğin, iş güvenliği uzmanı bulundurmayan bir işyeri, eksikliğini gidermediği her ay için cezayı tekrar ödeyecektir. Bu durum, işletmeler üzerinde yasal uyum baskısını artırmış ve İSG konusuna eğilme motivasyonunu yükseltmiştir.
  • İSG Eğitimlerinde Uzaktan Eğitim İmkanı: 5 Mart 2025 tarihinde Çalışanların İSG Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’te yapılan değişiklikle, belli koşullarda İSG eğitimlerinin uzaktan (online) verilebilmesine olanak tanındı. Buna göre, az tehlikeli sınıfta yer alan ve 10’dan az çalışanı bulunan işyerlerinde, çalışanlara verilecek temel eğitimlerin tamamı uzaktan eğitim yöntemiyle (senkron veya asenkron biçimde) yapılabilecek. 10 ve üzeri çalışanı olan veya daha riskli sınıflardaki işyerlerinde ise ilk temel eğitimlerin yüz yüze olması şartı korunmakla birlikte, yenileme eğitimleri uygun sistemler kullanılarak uzaktan yapılabilecek. Bu değişiklik, mikro işletmeler ve dağınık yerleşimi olan şirketler için eğitimleri daha erişilebilir hale getirmiştir. Ancak uzaktan eğitimlerde, katılımın kayıt altına alınması, etkileşim imkanının bulunması, sınav/ölçme yapılması ve eğitimlerin İBYS sistemine bildirilmesi gibi yükümlülükler de getirildi. İşverenler, uzaktan verdikleri eğitimlerin kanıtlarını (log kayıtları, süre, IP adresi vs.) saklamakla sorumlu olacaklar.
  • Tehlike Sınıflarının Güncellenmesi: 13 Mart 2025 tarihinde yayımlanan tehlike sınıfları tebliği ile işyeri tehlike sınıfları listesinde güncelleme yapıldı. Faaliyet kodlarına (NACE) göre bazı işkollarının tehlike sınıfları değiştirildi. Örneğin yeni teknolojiyle yapılan bir iş artık az tehlikeli sayılırken, daha riskli hale gelen başka bir sektör tehlikeli sınıfa alınmış olabilir. İşletmelerin kendi NACE kodlarının güncellenen listedeki karşılığını kontrol etmeleri gerekiyor. Tehlike sınıfındaki bir değişiklik, işyerinin İSG hizmet sürelerinden yükümlülüklerine kadar birkaç noktayı etkileyebileceği için bu önemlidir.
  • ÇASMER ve Yeni Tanımlamalar: 15 Ocak 2025 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 7538 sayılı Kanun ile İSG alanında bazı tanımlar ve düzenlemeler yapıldı. Bu kapsamda, iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerine eğitim verecek kurumlar tanımlandı ve Çalışan Sağlığı Merkezleri (ÇASMER) adı verilen yeni bir yapı oluşturuldu. ÇASMER’ler, özellikle organize sanayi bölgeleri veya büyük işletmeler için çalışanlara sağlık hizmeti sunacak merkezler olarak tanımlanıyor. Yeni düzenlemeye göre, eğer işyerinde gerekli nitelikte personel bulunmazsa İSG hizmetleri OSGB’lerin yanı sıra bu ÇASMER’lerden de alınabilecek. Bu değişiklik, özellikle OSGB bulunmayan daha ücra bölgelerde veya küçük ölçekli sanayi sitelerinde, işletmelerin İSG hizmetine erişimini kolaylaştırma amacı taşıyor. Henüz uygulamada yaygınlaşma aşamasında olan ÇASMER kavramı, önümüzdeki dönemde OSGB’lere alternatif veya tamamlayıcı bir model olarak gelişebilir.

Yukarıdaki maddeler, 2025 itibarıyla iş sağlığı ve güvenliği alanındaki temel güncellemeleri özetlemektedir. Bu değişikliklerin ortak noktası, ülkemizde İSG standartlarını yükseltmek ve daha fazla işletmeyi bu kültürün içine dahil etmektir. İşverenlerin bu yeni mevzuat şartlarına uyum sağlamaları hem yasal bir zorunluluk hem de işyerlerinin güvenliği için büyük önem taşır. OSGB’ler de kendi hizmetlerini bu değişikliklere göre uyarlamış, örneğin müşterilerini uzaktan eğitim sistemi kullanımı, ÇASMER işbirlikleri gibi konularda bilgilendirmeye başlamışlardır. Sonuç olarak 2025, iş sağlığı ve güvenliği konusunda yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülebilir; kurallar daha kapsayıcı hale gelmiş, denetimler sıkılaşmış ve teknoloji kullanımı artmıştır. Bu dönemde OSGB ile çalışmak, işletmeler için adeta bir navigasyon cihazı gibi yol gösterici olacaktır.

Özetle:

İş sağlığı ve güvenliği, ihmale gelmeyecek kadar önemli bir alandır. Hem kanuni yükümlülükler hem de insani ve işletmesel sorumluluklar, işverenlerin çalışanlarının güvenliğini sağlamasını gerektirir. Bu kapsamda Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri (OSGB), işverenlerin en büyük destekçilerinden biri haline gelmiştir. OSGB nedir sorusuna verdğimiz yanıtta gördük ki OSGB’ler, bakanlık onaylı uzman kuruluşlar olarak işyerlerine iş güvenliği hizmeti sunmakta, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı temininden risk analizi ve eğitimlere kadar geniş bir yelpazede görev üstlenmektedir. OSGB ile çalışmak, işletmelere yasal uyum, kaza risklerinin azalması, maliyet tasarrufu, uzman desteği ile yükün hafiflemesi, çalışan memnuniyeti ve kurumsal itibar artışı gibi sayısız avantaj sağlamaktadır.

Özellikle 2025 yılı itibarıyla, OSGB zorunluluğu 2025 konusu tüm işletmeler için somut bir gerçeklik haline gelmiştir – artık bir çalışanı olan her işyeri İSG hizmetlerini sağlamak zorundadır. İstanbul özelinde incelediğimizde, OSGB’lerin bu kentte ne kadar kritik bir rol oynadığını ve yerel dinamiklere uyum sağlayarak işletmelere özel çözümler sunabildiğini gördük. Doğru OSGB’yi seçmek ise bu süreçte başarının anahtarlarından biridir; lisansı, kadrosu, referansları, sunduğu hizmetler ve güncelliği ile güven veren bir OSGB, işyerinizde iş güvenliği kültürünü tesis etmede en büyük yardımcınız olacaktır.

Unutmayalım ki iş güvenliği bir lüks değil, hayatî bir gerekliliktir. Her gün evine sağ salim dönen çalışanlar, kazasız belasız ilerleyen üretim süreçleri ve kanunlarla tam uyumlu bir işletme, ancak proaktif bir İSG yaklaşımı ile mümkündür. OSGB ile çalışmak da bu proaktif yaklaşımın en etkin yollarından biridir. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının minimize edildiği, güvenliğin ve sağlığın ön planda tutulduğu bir çalışma ortamı yaratmak, uzun vadede işletmenizin sürdürülebilir başarısını da garantileyecektir. İş sağlığı ve güvenliğine yapılan yatırım, insana ve geleceğe yapılan yatırımdır. Bu nedenle, bir OSGB ile çalışarak hem yasal yükümlülüklerinizi uzman desteğiyle yerine getirebilir hem de daha güvenli ve verimli bir işyeri ortamı oluşturabilirsiniz. Sağlıklı ve güvenli günler dileğiyle…

Kaynaklar:| OSGB’nin tanımı ve yasal dayanağı, 6331 sayılı Kanun kapsamında yetkilendirilmesi
csgb.gov.tr | İşveren gerekli nitelikte personel bulunduramıyorsa OSGB’lerden hizmet alabilir (Resmî SSS)
1 Ocak 2025 itibarıyla 50’den az çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinde uzman ve hekim bulundurma zorunluluğunun başlaması| İşveren çalışanları arasından uygun kişiyi görevlendiremezse OSGB veya ÇASMER’den hizmet almalı; aksi takdirde 88.663 TL ceza uygulanacağı
İSG profesyoneli görevlendirmemek veya risk değerlendirmesi yapmamak gibi ihlallerde artırılan ve aylık tekrarlanabilen cezalar (2025)
Küçük işletmelerde işveren/vekilin eğitim alarak (16 saat) sınavda başarılı olması şartıyla İSG hizmetini üstlenebilmesi
2025 düzenlemesiyle eğitim sonrası sınav şartının kaldırılması, İSG-KATİP üzerinden işlemlerin yürütülmesinin zorunlu hale gelmesi
OSGB’lerin işyerine düzenli olarak işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve gerekirse diğer sağlık personeli yönlendirerek sağlık taramaları, saha denetimleri yapması
OSGB’lerin risk haritası çıkarma, tehlikelere karşı önlem belirleme ve acil durum planları hazırlama gibi temel görevleri
OSGB uzmanlarının potansiyel riskleri belirleyip önlemler planlayarak iş kazalarını önlemesi ve iş gücü kaybı, tedavi masrafı, tazminat gibi maliyetleri azaltması
OSGB ile çalışıldığında işverenin yılda yaklaşık %60-70 oranında maliyet tasarrufu sağladığı (OSGB yerine iç düzen kurmaya kıyasla)
10’dan az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerine devlet desteği sağlandığı (İSG hizmet bedelinin Sosyal Güvenlik Kurumu aracılığıyla karşılanması)
OSGB seçerken Bakanlık lisansının ve çalışan yetkinliklerinin kontrol edilmesi gerektiği; lisansın OSGB’nin resmi çalışabildiğini beyan ettiği
OSGB seçerken referans durumunun araştırılması ve sunduğu hizmetlerin kıyas edilmesi gerektiği
OSGB’nin sürekli güncellenen yasalara uygun hareket etmesinin ve sorunlara yaklaşımının önemini vurgulayan kriterler
31/12/2024 tarihi itibariyle kamu kurumları ve 50’den az çalışanı olan az tehlikeli işyerleri için de işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı görevlendirme zorunluluğunun yürürlüğe girdiği (Kanun md.38)
1 Ocak 2025’ten itibaren B sınıfı uzmanların çok tehlikeli, C sınıfı uzmanların tehlikeli işyerlerinde görevlendirilemeyeceği; risk düzeyine uygun uzman şartı
Az tehlikeli kamu kurumları ile 10’dan az çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinde temel İSG eğitimlerinin uzaktan eğitimle verilebileceği (5 Mart 2025 yönetmelik değişikliği)
10 ve üzeri çalışanı bulunan işyerlerinde ilk temel eğitimlerin yüz yüze, yenileme eğitimlerinin ise uygun sistem kurulduğunda uzaktan verilebileceği (2025 güncellemesi)
7538 sayılı Kanun (15 Ocak 2025) ile eğitim verecek kuruluşlar ve Çalışan Sağlığı Merkezleri (ÇASMER) tanımlanması, nitelikli personel yoksa İSG hizmetinin ÇASMER’lerden alınabilmesi hükmü

Share

Add Your Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir